Ana içeriğe atla

NE GÜZEL BİR ŞEHİRSİN İSTANBUL... (4)



Ayasofya, tarihin o günlerini anlatan güzelliği ile ziyaretine gelenleri karşılıyor... 

Duvarlarındaki süslemeler ve işlemeler zamana yenik düşse de bir çok şeyi bugünlere kadar getirmiş. Mozaikler, tavan süslemeleri... Hepsi de görülmeyi bekliyor...

Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından 532-537 yılları arasında İstanbul'un bazilika plânlı bir patrik katedrali iken 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüş.1935 yılından sonra da müze olarak hizmet vermiş. Ayasofya, mimarî bakımdan bazilika plânı ile merkezî plânı birleştiren kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınır.

Ayasofya, “kutsal bilgelik” ya da "ilahî bilgelik” anlamına geliyormuş. 
1453’te kilise camiye dönüştürüldükten sonra Fatih Sultan Mehmet’in gösterdiği hoşgörüyle mozaiklerden insan figürleri içerenler tahrip edilmemiş, yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve yüzyıllarca sıva altında kalan mozaikler, bu sayede doğal ve yapay tahribattan kurtulabilmiş. Bizans döneminde bir çok kez çöken Ayasofya, Mimar Sinan’ın binaya istinat duvarlarını eklemesinden itibaren hiç çökmemiş.

Deisis mozaiğinde Hz. İsa'nın yüzünün iki yarısının birbirinden farklı yapılmış olması bir detay olarak gösterilir.

Dilek Sütunu, insanların dilekler dilediği bir sütun.

Hürrem Sultan Hamamı, İstanbul'da Ayasofya Müzesi ile Sultan Ahmet Camii arasında yer alan tarihi Türk hamamı. I. Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan tarafından, 1556-1557 yılları arasında Mimar Sinan’a  yaptırılmış.

Sultan I. Mahmud (1730-1754) tarafından 1740 yılında yaptırılan Ayasofya Şadırvanı, Osmanlı Mimarisi'nin bir şaheseri olup, İstanbul'daki en büyük ve en güzel şadırvanlardan biri.

Ve  Ayasofya’dan Sultan Ahmet Camii...

Gecesi de gündüzü kadar güzel olan bu şehir üzerine şiirler yazan şairlere hak vermemek elde değil...

Rumeli Hisarı

Beylerbeyi Sarayı

Kuleli Askeri Lisesi
Kız Kulesi

Galata Kulesi 
Bakmaktan sıkılmadan günlerce gezebilirsiniz... 










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KAÇ BARDAK, KAÇ KAŞIK, KAÇ GRAM

BESİN SU BARDAĞI ÇAY BARDAĞI KAHVE FİNCANI ÇORBA KAŞIĞI Su 250 g 100 g 75 g 15 g Süt 250 g 100 g 75 g 15 g Toz şeker 200 g 80 g 70 g 20 g Pirinç 250 g 100 g 70 g 15 g Bulgur 200 g 75 g 60 g 20 g Fasulye 200 g 75 g 60 g Mercimek 200 g 75 g 60 g 15 g İrmik 180 g 70 g 55 g 12 g Pudra şekeri 110 g 50 g 30 g 12 g Toz şeker 170 g 75 g 60 g 15 g Nişasta 50 g 30 g 10 g Un 110 g 50 g 30 g 12 g Galeta unu 120 g 60 g 40 g 10 g Kaşar peyniri(rende) 90 g 40 g 30 g 4 g Süt 200 g 100 gr 65 g 15 g Krema 210 g 110 g 70 g Yoğurt

ÇİLEKLİ, MUZLU KEK

Çilek sevmeyen yoktur diyemeyeceğim çünkü sevmeyenler olduğunu biliyorum. Çilek sevmediklerini ilk öğrendiğim zaman inanamamıştım. Çileğin sevilmeme ihtimalini hiç aklıma getirmediğimi o zaman fark ettim. Bu sebebten, çilek sevmeyenler sadece muzlu yapabilir... Ve en çok sevdiğim kek hamuru çilek ve muzla birleşince çok güzel bir kek çıktı ortaya. Denemelisiniz... Ilık ılık yiyebilirsiniz ya da meyveli olduğu için buzdolabında tutarsanız, dolaptan çıkarıp soğuk soğuk da yiyebilirsiniz. Soğuk yemek daha çok hoşuma gitti... Bu kek hamuru suyla yapılan kek hamuru. İçine istediğiniz malzemeleri ilave edebilirsiniz... MALZEMELER   4 tane yumurta 1 su bardağı şeker 1 su bardağı sıvı yağ 1 su bardağı su 3 su bardağı un 1 paket kabartma tozu 1 paket vanilya Yeteri kadar muz ve çilek ( miktarı size bağlı ) Yumurta ve şekeri iyice çırptıktan sonra diğer malzemeleri de ilave edip karıştırın. Ufak ufak doğradığınız muzları da ilave edin ve ezmeden yavaşca karıştırın. Yağl

ÇİN LAHANASINDAN SARMA

Lahana sarması ama lahanası biraz değişik, en azından ben ilk defa gördüm buralara gelince. Yer değişikliğinin bu gibi faydalarını da görmek gerekir diye kendime  hatırlatıyorum bu yazıyı yazarken. Belki her yerde vardır ama benim dikkatimi son zamanlarda çeken bir lahana bu; Çin Lahanası... Ben lahana sarmasını çok sık yapmam ama yapmam gereken zamanlar da oluyor tabii, lezzetli bir yemek sonuçta. Güzel yapılmış bir lahana sarmasını yemek de çok zevklidir ayrıca. Bunun için de güzel bir lahana bulmak gerekir, işte bundan dolayı buradaki arkadaşlar ile uzun zamandır arayış içindeydik, denemeler ve tavsiyeler sonucunda bize en yakın lezzeti verecek olan lahanayı bulduk. Şimdi herkes Çin Lahanasını kullanıyor ve çok da memnunuz. Kolay sarılabilir olması ise en güzel tarafı... Bizim lahanalarımıza göre biraz küçük ama olsun hiç fire vermeden sarılabiliyor, en içte kalan göbek kısmı da salatalarda çok lezzetli oluyor. Bu salatayı da bir başka tarifte anlatırım... MALZEMELER Soğa